ABD Başkanı Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik yaptığı saldırı dünya gündemine oturudu.
Saldırı hakkında birçok ülkeden açıklamalar gelirken, Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger de (NEOS) sosyal medya üzerinden açıklamalar bulundu.
Meinl-Reisinger, “İran’daki nükleer tesislerin ABD tarafından bombalanması dramatik bir adımdır. Ancak benim için şu çok açıktır: İran, nükleer silahlara sahip olmamalıdır. Bu rejim, İsrail’in var olma hakkını reddediyor ve bölge ile dünya genelinde istikrarsızlık ve terörden sorumludur.
Ancak uluslararası hukuk göz ardı edilmemelidir. Avusturya, tırmanış yerine hâlâ diplomasiden yana tavır almaktadır. Bu nedenle ben de şiddet sarmalının derinleşmesi yerine siyasi çözümler için çabalamaya devam edeceğim. Bu doğrultuda, son haftalarda Avrupalı mevkidaşlarımla ve ABD ile İsrail dışişleri bakanlarıyla birçok kez görüştüm. Yarın Brüksel’de bu konuyu tekrar AB’li mevkidaşlarımla gündeme getireceğim.
Çünkü bir yol ayrımındayız: Güçlü olanın hukuku mu geçerli olacak? Yoksa hukukun gücü mü? Avusturya gibi bir ülke için bu soru sadece teorik değil, varoluşsal bir sorudur. Tüm taraflara çağrım şudur: Çatışmaları derhal durdurun ve yeniden müzakere masasına dönün. Ancak bunun için şu da açık olmalı: İran’ın, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) çekilme tehditleri ya da Hürmüz Boğazı’nı kapatma gibi gözdağı girişimleri, diplomasinin önünü kesmektedir.” ifadelerini kullandı.
