Avusturya’nın resmi istatistik kurumu Statistik Austria tarafından yayımlanan “2025 Göç ve Entegrasyon İstatistik Yıllığı”, Türkiye kökenli göçmenlerin hem karşılaştığı entegrasyon zorluklarını hem de birçok alandaki olumlu gelişmeleri ortaya koydu. Eğitimden iş hayatına, aile yapısından vatandaşlık oranlarına kadar çok sayıda gösterge, Türk toplumunun Avusturya’daki yerine ışık tutuyor.
Türkler üçüncü büyük yabancı topluluk
2025 yılı başı itibarıyla Avusturya’da 124.800 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşıyor. Bu sayı Almanya ve Romanya’nın ardından Türkleri ülkedeki üçüncü en büyük yabancı uyruklu grup haline getiriyor. Ayrıca, Türkiye kökenli çok sayıda Avusturya vatandaşı da bulunuyor; bu da toplam Türk toplumunun resmi sayıların üzerinde olduğunu gösteriyor.
Akademik başarı artıyor
Zorunlu eğitimin ötesine geçemeyenlerin oranı Türkiye kökenliler arasında hâlâ yüksek (%54), ancak bu oran geçmişe kıyasla düşüşte. Özellikle ikinci kuşak Türk kökenli gençler arasında meslek eğitimi ve yükseköğrenime yönelim artmış durumda. Üniversite mezunu Türkiye kökenli bireylerin oranı artarken, bazı gençler tıp, hukuk ve mühendislik gibi alanlarda dikkat çeken başarılara imza atıyor.
Girişimcilikte etkili bir rol
2024 verilerine göre Türkiye kökenli göçmenlerin %56’sı istihdamda yer alıyor. Kadınların iş gücüne katılımı düşük olsa da, gençler arasında girişimcilik artıyor. Esnaf ve küçük işletme sahipliği Türkler arasında oldukça yaygın. Özellikle restoran, perakende, lojistik ve inşaat gibi alanlarda binlerce Türkiye kökenli işletmeci ekonomiye katkı sağlıyor.
Ayrıca Türkiye kökenli bazı Avusturya vatandaşları kamu kurumlarında memur, öğretmen ve sağlık çalışanı olarak görev yapıyor. Bu durum entegrasyonun olumlu boyutlarına da işaret ediyor.
En yüksek oran Türkiye doğumlularda
En az 10 yıldır Avusturya’da yaşayan Türkiye doğumluların %50’si Avusturya vatandaşlığına geçmiş durumda. Bu oran diğer göçmen gruplara kıyasla en yüksek oranlardan biri. Ayrıca 2024 yılında en çok vatandaşlık alan ilk dört ülke arasında yine Türkiye yer aldı (1.400 kişi).
Güçlü bağlar
Türkiye kökenli göçmenlerin aile yapısı güçlü, topluluk dayanışması yüksek. Ortalama hane halkı büyüklüğü 3,1 kişi ile en yüksek seviyede. Bu durum, hem toplumsal destek mekanizmalarının varlığını hem de kültürel aile değerlerinin korunmaya devam ettiğini gösteriyor.
Türkçe yayınlar etkin, Almanca öğrenme çabası devam ediyor
Rapora göre Türkiye kökenli bireylerin %51’i evde ağırlıklı olarak Türkçe konuşuyor. Ancak ikinci kuşakta Almanca kullanımında belirgin artış var. Medyada Türkçe içerikler hâlâ yaygın şekilde takip edilse de, genç kuşaklar arasında Almanca yayınlara ilgi artıyor.
Zorluklara rağmen aidiyet yüksek
Her ne kadar Türkiye kökenliler ayrımcılık algısının en yüksek olduğu gruplardan biri olsa da (%71), Avusturya’ya aidiyet hissi güçlü. Türkiye doğumluların %51’i kendini Avusturya’ya ait hissederken, uzun süredir ülkede yaşayanlar arasında bu oran %60’a kadar çıkıyor.
