Avusturya Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), Başbakanlık’ta düzenlenen basın toplantısında Devlet Sekreteri Jörg Leichtfried ve NEOS’tan Yannick Shetty ile birlikte okullarda uygulanacak çocuk başörtüsü yasağına ilişkin son gelişmeleri açıkladı. Hükümet tasarısı Bakanlar Kurulu’ndan geçti ve Parlamento’ya iletildi.
Plakolm konuşmasında, “Çocuk başörtüsü bir baskı sembolüdür. Hükümet olarak kız çocuklarını korumak ve onlara özgür, görünür ve kendi kararlarını verebilecekleri bir çocukluk sunmak istiyoruz” dedi.
“Çocuk başörtüsü genç kızların gelişimini ciddi şekilde kısıtlıyor”
Psikologların ve öğretmenlerin gözlemlerine dikkat çeken Plakolm, başörtüsünün erken yaşta takılmasının kız çocuklarında utanç duygusu, beden algısı bozukluğu, özgüvensizlik ve sosyal izolasyon yarattığını belirtti: “Bu, pek çok sınıfta artık günlük yaşamın bir parçası.”
8–9 yaşındaki bir çocuğa bedenini saklaması gerektiğinin öğretilmesinin dini bir ritüel değil, baskı ve kontrol olduğunu vurguladı.

Yasa 14 yaşına kadar tüm okullarda geçerli olacak
Plakolm, yasağın 14 yaşın altındaki tüm kız çocukları için geçerli olduğunu ve kamu, özel ya da dini okul fark etmeksizin tüm kurumları kapsadığını açıkladı. Yasak, sınıfta, okul bahçesinde, spor salonlarında ve okul spor alanlarında uygulanacak.
Ayrıca ilk kez “İslami gelenekte başörtüsü” kavramının yasada açık şekilde tanımlandığını, başörtüden burkaya kadar tüm baş örtme biçimlerinin kapsandığını belirtti “Kız çocuklarının korunması yorum farkına bırakılacak bir konu değildir.”
Uygulama iki aşamalı: Bilgilendirme ve yaptırım
Yasa 2026 yılında sömestr tatilinden itibaren okul yılına kadar bilgilendirme aşamasıyla başlayacak. Okullar, aileler ve öğrenciler konu hakkında bilgilendirilecek; sosyal baskıyı görünür kılmak için pedagojik çalışmalar yürütülecek.
2026/27 eğitim yılından itibaren ise yaptırımlar devreye girecek. Ailelere 150 ila 800 Euro arasında para cezası uygulanabilecek. Süreç, okulda görüşme – eğitim müdürlüğünde uzman destekli ikinci görüşme – ve son aşamada ceza olarak ilerleyecek.
Ayrıca yıllar içinde baskı motivasyonlarının ve vaka sayılarının nasıl değiştiğini izlemek için düzenli veri toplanacak.
“Kız çocuklarının görünür olma hakkını koruyoruz”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avusturya Anayasa Mahkemesi’nin, dini özgürlüklere müdahalenin gerekçeli ve orantılı olduğu sürece mümkün olduğunu hatırlatan Plakolm, yasanın buna göre güçlendirildiğini söyledi.
Plakolm son olarak şunları ekledi: “Ebeveynlerin dini eğitim hakkı, kız çocukları baskıya uğruyorsa sona erer. Biz kızları, özgürlüklerini ve görünür olma haklarını koruyoruz. Avusturya’daki her kız çocuğu, hangi dine mensup olursa olsun, korkmadan ve görünür şekilde büyüyebilsin istiyoruz.”

