Avusturya’da ÖVP, SPÖ ve NEOS’tan oluşan federal hükümet, 14 yaşından küçük kız çocuklarının okullarda başörtüsü takmasını yasaklamak için yeni bir yasal düzenleme hazırlığında. Daha önce 2019 yılında ÖVP ile FPÖ koalisyonu döneminde benzer bir yasak getirilmiş, ancak bu düzenleme 2020 yılında Anayasa Mahkemesi (VfGH) tarafından iptal edilmişti.
Yeni düzenlemenin de aynı akıbete uğrayabileceğini düşünen anayasa hukukçusu Prof. Dr. Heinz Mayer, Ö1 Morgenjournal’e yaptığı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi, 2020 kararında sınırları çok net çizdi. Bu sınırların nasıl aşılacağını bilmiyorum.” dedi.
Mayer, başörtüsünün hâlâ dini bir sembol olarak kabul edildiğinş ve bu yasağın din özgürlüğüne müdahale anlamına geldiğini belirtti. Hükümetin yasağı “siyasal İslamla mücadele” argümanıyla gerekçelendirmesi ise bu durumu değiştirmiyor. Mayer, “Başörtüsünü kendi isteğiyle takan kız çocukları da olacaktır” dedi.
“Sadece İslam’a Özgü Değil”
Hukukçu Mayer, yasağın eşitlik ilkesini de ihlal edebileceğine dikkat çekti: “Kippa ya da haç kolyesi gibi diğer dini semboller yasaklanmıyor. Sıkı bir dini eğitim yalnızca İslam’da değil, başka dinlerde de olabilir” diyerek ayrımcılığa karşı uyardı.
Yasanın anayasaya uygun olup olmadığının nihai olarak ancak somut yasa tasarısı açıklandığında değerlendirilebileceğini belirten Mayer, gözlerin entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm’un (ÖVP) sonbaharda açıklayacağı tasarıya çevrildi.
Bakan Plakolm ise yasağa dair iyimser konuştu. Ö1’e yaptığı açıklamada, “Başörtüsü bir baskı sembolüdür. Dünyaya baktığımızda başörtüsünün özellikle radikal İslam’ın yaygın olduğu ülkelerde kullanıldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
